Tören Kuran tilavetiyle başladı. Daha sonra Okul Müdürü Muhammet ARSLAN , katılımcılara hitaben yaptığı konuşmada...

                Hepinizin bildiği gibi 15 temmuz gecesi ülkemiz ve milletimiz haince bir saldırıya maruz kalmıştır. Bu hain saldırıyı Yapan FETÖ terör örgütü ülkemizi yıkmak isteyen güç odaklarının taşeronluğunu yapmıştır. Bu darbe girişiminin amacı sadece milli irade ile seçilmiş hükümeti devirerek yönetimi ele geçirmek değil vatanımızın ve milletimizin  bölünmesi, parçalanması, bayrağımızın yere inmesi, huzur ve güven ortamını ortadan kaldırarak devleti yıkmak ,  kısacası Türkiye Cumhuriyeti Devletini ortadan kaldırarak vatanımızı diş güçlere peşkeş çekmekti.

               Fakat başta Cumhurbaşkanımızın kararlı ve dik duruşu olmak üzere milletimiz topyekun birlik olarak ülkesine , bayrağına,  milli ve manevi değerlerine sahip çıkarak sokaklara çıkması hain darbe girişimine engel olmuştur.  O gece halkımız vatan için bayrak için gerekirse canlarını seve seve verebileceğini bir kez daha tüm dünyaya göstermiş. Büyük bir kahramanlık örneği sergilemiştir. Milletimizin bu duruşunun arkasında iki önemli etken vardı

Bunlardan Birincisi Vatan sevgisi dir

Vatan sevgisi fıtrîdir, yani insanın içinde yaratılıştan var olan bir duygudur. Bir milletin var olması, varlığını devam ettirebilmesi ancak vatanına sahip çıkmasıyla mümkündür. Milletleri ayakta tutan ve toplumun birlik ve beraberliğini sağlayan ahlâkî değerlerden biri  hiç şüphesiz vatan sevgisidir

Bir vatana sahip olmak ve onu korumak kolay değildir, büyük fedakârlıklar gerektirir.  Şair bu gerçeği şöyle dile getiriyor:“Bayrakları bayrak yapan, üstündeki kandır/Toprak, eğer uğrunda ölen varsa vatandır.”Şanlı Ecdadımız bu cennet misali vatana sahip olmak ve onu koruyup bizlere miras bırakabilmek için tarih boyunca türlü türlü fedakârlıklara katlanmışlar, İstiklal şairimiz Akif’in:“Kim bu cennet vatanın uğruna olmaz ki feda/Şüheda fışkıracak toprağı sıksan şüheda”dediği gibi bu güzel vatanımızın her karış toprağını 15 temmuz gecesi bir kez daha şehit kanlarıyla sulanmıştır.

 

               Diğer etken ise  Rütbe ve mertebelerin en yücesi olan Şehitlik makamına olan inanctır.

     “Allah yolunda öldürülenlere (şehitlere) ölüler demeyin. Bilakis onlar diridirler fakat siz onu anlayamazsınız.”  (BAKARA SURESİ – 154. AYET)

     İnsan çalışarak dünyada pek çok rütbe ve unvanlar elde edebilir. Bu rutbeler gelip geçicidir. Ahirette hiçbir geçerliliği yoktur.  Fakat  şehitlik ve gazilik hem dünyada hem ahirette insanın ulaşabileceği en yuksek rutbe ve makamdır. Çünkü bu rütbeler hayat karşılığında elde edilmekte ve inanç sayesinde kazanılmaktadır. Hem Hak katında ve hem de halk yanında şehadet mertebesine yükselmek, büyük bir kazanımdır.

Sevgili Peygamberimiz  (SAV),şehitliğin derecesiyle ilgili olarak şöyle buyurmuştur:

     “Hiç kimse cennete girdikten sonra - bütün dünyaya sahip olsa bile tekrar dünyaya dönmek istemez. Yalnız şehitler, keramet (ve erdikleri nimetler) sebebiyle dünyaya dönüp on defa şehit olmayı arzu ederler.” Buyurmuşlardır.

Sevgili gençler

          15 temmuz ve sonrası süreçlerde yaşadıklarımız ve öğrendiklerimiz bizlere bir gerçeği daha hatırlamamıza vesile olmuştur.  Bu da gençlerimizi doğru dini bilgilerle donatarak yetiştirme gerçeğidir. Borçka imam hatip lisesi olarak en önemli hedeflerimizden biri gençlerimizi en doğru dini bilgilerle donatarak bilgili ve kültürlü nesiller yetiştirmektir. Bu sadece bizim değil bütün eğitimcilerin hedefi olmalıdır. Bu şekilde yetişen nesiller kendisine rehber olarak ,Hz. Peygamberin veda hutbesinde bize emanet ettiği kitabımız k kerim ve Resulullah SAV in sünnetini seçecek, cemaat taritat gibi başka oluşumlara ihtiyaç duymayacak,  mantık ve akıl dışi bilgileri sorgulayacaktır. Yetişen bu nesiller kıyamete kadar yüce Allah ın izniyle  bu topraklar üzerinde ezanı  susturmayacak, göklerde dalgalanan şanlı bayrağımızı asla yere indirmeyecektir.

Millet olarak varlığımızı korumanın, maddî ve manevî her alanda gelişip yükselmemizin yegâne şartının,  birlik ve beraberlik olduğunu hiçbir zaman unutmamalıyız. Bizi birbirimize düşürmek, vatanımızı bölüp parçalamak isteyen şer güçlerin oyununa asla gelmemeliyiz. Ecdadımızın bizlere emaneti olan ettiği bu vatanı, en iyi şekilde korumalı ve bizden sonraki nesillere  miras bırakmalıyız.

 

             Sözlerime son verirken başta 15 temmuz gecesi şehit olacağını bile bile hain teröristi  alnından vuran kahraman şehidimiz Ömer halis demir olmak üzere  o gece ülkemizin geleceği için canlarını feda eden bütün şehitlerimize yüce allahtan rahmet , yakınlarına sabru cemiller diliyor. Hepinizi saygı ve sevgiyle selamlıyorum.